ADANA'NIN COĞRAFİ KONUMU
Adana İli 35-38 enlemleri ile 34- 46 doğu boylamları arasında ve Akdeniz Bölgesi'nde
yer almaktadır. Kuzeyinde Kayseri, doğusunda Kahramanmaraş ve Gaziantep,
batısında Niğde ve İçel güneydoğusunda Hatay illeri bulunur.
Güneyi 160 km.yi bulan Akdeniz kıyılarıyla sınırlanan ilin yüzölçümü, 17.253 km2'dir.
Şehir merkezinin denizden yüksekliği 23 m. Olan Adana'nın, Aladağ, Ceyhan, Feke,
İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Seyhan, Tufanbeyli,Yumurtalık,
Yüreğir olmak üzere 17 ilçesi 46 Belediyesi, 550 köyü bulunmaktadır.
YER ŞEKİLLERİ
Adana ili, yer şekilleri bakımından dağlık ve ovalık olmak üzere iki bölüme ayrılır.
DAĞLIK ALAN
İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu bölümleri, Orta Toros adı verilen
dağ sistemi ile çevrelenmiştir. Doğuda sınır, Toros sistemine giren Amanoslar'a dayanır. Orta Toroslar
üzerinde üç ayrı dağ sırası görülmektedir. Bunlar, batıdan başlayarak Bolkar
Dağları, Aladağlar ve Tahtalı Dağları'dır. Ayrıca Orta Toroslar'ın kuzeydoğu
uzantısını oluşturan Binboğa Dağları, ilin sınırlarını aşmakta, Kahramanmaraş
iline uzanmaktadır. Eski adı Bulgar Dağları olan Bolkar Dağları, batıda Taşeli Platosu, doğuda uzun bir
oluk biçiminde uzanan ve jeologların Ecemiş koridoru adını verdikleri derin bir
kanyon ile sınırlanır. Batıda tepeciklerle başlayan Bolkar Dağları, kuzeydoğuya
doğru gidildikçe yükselerek belirgin bir dağ sırası haline gelir. Yükselti, kütlenin batısında 2500 m. yi geçmediği
halde (en yüksek tepeler 2474 m. ile Yüğlük Tepesi ve 2418 m. ile Kümbet Tepe),
orta kesimlerde birden 3000 m. yi aşar. (Aydos Dağı 3480 m.) Kuzeydoğuya
gidildikçe, 3500 m. yi aşan dağların, en yüksek tepesi olan Medetsiz Tepesi de
(3524 m.) bu kesimdedir. Dağların üzerindeki diğer önemli doruklar; Gavur Dağı
(3.337 m.), Yıldız Tepe (3.314 m.), Meydan Dağı (3.132 m.) ve Hacıhalil Dağıdır
(3.107 m.).:
Kuzeydoğu-güneybatı
doğrultusunda uzanan Bolkar Dağları'nın uzunluğu yaklaşık 150 km. genişliği ise
yer yer 40-50 km. yi bulur ve Ereğli ovası ile Akdeniz kıyıları arasında
aşılması güç bir duvar gibi yükselir. Akdeniz kıyıları ile İç Anadolu arasında
da ulaşımı engelleyici bir set oluşturan Bolkar Dağları'nın doğudan aşıldığı
düzenli bir karayolu yoktur. Başlıca karayolları kütlenin kuzeyinden ve
güneyinden geçer. Bunlardan doğuda olanı, kara ve demiryolunun bir ölçüde
birbirini izlediği Ecemiş koridoru, bir de Antik Çağ'daki adı 'Pylae Ciliciae'
olan Gülek Boğazı'dır.
İldeki dağların en yüksek tepelerinin bulunduğu Aladağlar, kuzeydoğu yönünde yaklaşık
100 km. uzanır. Genişliği ise 40 km. kadardır. Batıda Çakıt Suyu vadisi ile
Pozantı ve Kırkpınar Dağları'ndan, Ecemiş Koridoru ile de Bolkar Dağları'ndan
ayrılır. Aladağlar, Zamantı Suyu, Eğlence Deresi, Çakıt Suyu ve bunların
kolları ile parçalanmıştır. Dağların yamaçlarında gür kaynaklara rastlanır.
Batı yamaçları doğu yamaçlarına göre daha diktir. Kuzeye bakan yamaçlarda buzul
aşındırmasının izlerine rastlanır. 3.200 m. yükseklikte görülen bu izler,
boyları 1 km. yi geçmeyen küçük küçük buzullar halindedir. Genellikle vadileri
izleyen bu buzullar, yer yer de küçük çaplı buzul gölleri oluşturur. Bu göller
yedi Göller adıyla anılır. Yoğun ormanlar ve çeşitli bitki katlarıyla
Aladağlar'ın görkemli bir görüntüsü vardır. Bol sulu akarsuları ve yemyeşil
otlar ve ormanlarıyla özellikle yazın Akdeniz'in bunaltıcı sıcağından uzak,
yaylalar kuşağı gibidir. Bu dağlar üzerinde yer alan Pozantı, Çamalan, Tekir,
Bürücek yaylaları bir plato özelliği gösterirler.
Aladağlar üzerindeki başlıca yükseklikler, Demirkazık Tepesi (3.756 m.)
Torosan Dağı ve Kaldı Dağı (3.374 m.), Kol Tepesi (3.588 m.) ve Karanfil Dağı
(3.059 m.) dir. Bunlardan Demirkazık Tepesi, Toros Dağları'nın da doruğudur.
Tahtalı Dağları
Seyhan Irmağı ile Zamantı (Sanvantı) ve Göksu kolları arasında uzanan dağların tümüne
denir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu dağların üzerinde, Koç Dağı,
Soğanlı Dağı, Beydağı, Alaylı Dağı, Bakır Dağı gibi doruklar sıralanır. Tahtalı Dağları Seyhan ve
Ceyhan vadileri arasında uzanan Binboğa Dağları'yla birlikte eskiden antitoros
denilen dağların bir koludur. Dağlar güneye doğru vadilerle parçalanmış ve
geçilmez bir görünüş almıştır. Kuzeydoğuda hemen hemen çıplak olan bu dağlar
güneye doğru daha ormanlık bir bitki örtüsüyle kaplıdır. Orta Toros Sistemi
içindeki dağlar üzerinde Gülek Boğazı'ndan başka, Kozan'ın Akçalıuşağı
Köyün'den sonraki Elmedere Geçidi bulunmaktadır.
OVALIK ALAN
Bütünüyle Adana Ovası adı verilen havzanın kalan bölümüne Çukurova, kuzeyde kalan bölüme
ise yukarı ova Anavarza denir. İki ovayı Misis Dağları ayırır. Tepe özelliği gösteren bu dağların en
yüksek noktası olan Cebelinur Dağı'nın yüksekliği 770 m. dir.
Çukurova Türkiye'nin en geniş delta ovasıdır. Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan
(Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüvyonlardan oluşmuştur ve karışık yapılıdır.
Sınırları coğrafyacılar arasında tartışma konusudur. Bazılarına göre Yukarıova
ile birlikte, güneydeki ovanın ikisine birden Çukurova denir. Yörede oturanlar
da Çukurova adını bu geniş anlamıyla kullanırlar. Orta Toros eteklerinden
Akdeniz'e kadar uzanan ovanın bütününü Adana Ovası adıyla anmak ve daha çok
sayıda ova birimlerine ayırmak mümkündür. Yüreğir, Misis, Ceyhan, Haruniye,
Osmaniye ve Yumurtalık ovaları gibi., Bu ovaların en büyüğü 205.000 hektar
genişliğindeki Ceyhan Ovası, diğeri ise 125.000 hektarlık Yüreğir Ovası'dır.
Ceyhan Ovası'nın denizden yüksekliği 20-50 m. Yüreğir Ovası'nın ise 0-50 m.
arasında değişmektedir. Adana ovası, il topraklarının %27'sini kaplamaktadır.
AKARSULAR VE GÖLLER
Seyhan ve Ceyhan il toprakları içinde yer alırlar. Rejimleri diğer akarsular gibi
düzensizdir. Seyhan Nehri (560 km), kuzeyde Toros Dağlarından Zamantı Suyu
adıyla çıkar, çeşitli kollardan sonra Göksu ile birleşerek Seyhan adını alır ve
batıda İçel sınırında Deli Burnu'nda denize dökülür.
Ceyhan Nehri (509 km.) Adana ve Akdeniz Bölgesi'nin ikinci büyük ırmağıdır. Elbistan'ın kuzeyindeki dağlardan doğar.
Hurma suyu, Söğütlü Deresi, Göksu Çayı ile birleşerek Ceyhan Irmağı yaklaşık
2500 yıl öncesine kadar, Seyhan gibi Karataş'ın batısında denize ulaşırken,
sonradan Bebeli Boğazını yararak doğuya
Dönmüş ve İskenderun Körfezine dökülmeğe başlamıştır. 1935 yılında meydana gelen taşma sonucunda güneye
Yönelmiştir. O tarihten beri Hurma Boğazında denize dökülmektedir.
İlde ülkenin önemli barajlarından
olan Seyhan Baraj Gölünden başka, güneyde kıyıda da ağızlarla denize açılan
Akyatan, Akyayan, Tuzlagölü gibi birkaç kıyı gölü ve Aladağlar üzerinde Yedigöller adıyla anılan küçük
buzul gölleriyle, karaisalı yakınlarındaki Barak köyü sınırları içinde Karstik Dipsiz Göl adı verilen
alabalığıyla ünlü göller vardır.
İKLİM
Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. Yazları
sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Bölgede meydana gelen yağışlar,
genellikle yamaç yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşur.
Ortalama yağış miktarı 625 mm dir. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçer.
Yağışlar %51 kışın, %26 ilkbaharda, % 18 sonbaharda, %5 yazın düşer.
Yazın havanın nemle yüklü olmasına karşılık, bazı yıllarda hiç yağış düşmediği
görülür. Yazın bir alçak basınç merkezi olan Çukurova'ya denizden ve
Toroslar'dan hava akımı olur. Böylece dinamik nedenli bir yüksek basınç merkezi
oluşur. Bir taraftan denizden gelen nemli hava, diğer taraftan barajlar ve
ovanın sulanması nedeniyle nem artar. İklimin ve enlemin etkisiyle ısınan hava,
birikim nedeniyle ağırlaştığı için yükselemez ve doyma noktasına ulaşamaz.
Böylece yazın nem yüklü sıcak bir hava görülür.
Ortalama nisbi nem % 66 olmakla beraber, yazın %
90'ın üzerine çıkar.
37 yıllık ortalama sıcaklık 18.7 C'dir. En
soğuk ay Ocak, en sıcak ay Ağustos'tur. Ocak ayı ortalaması 9 C, Ağustos ayı
ortalaması 28 C'dir.
Ovanın sıcak olmasına karşılık, ilin
topraklarında yükselti ve yüzey şekillerine göre iklim şartları çok değişir.
Yağışlarda da değişme görülür. Dağlık kesimde yağışlar doğal olarak
fazladır(Feke'de 930.5 mm. Saimbeyli'de 805 mm.) Ovada ender
olarak görülen kar, dağlarda erken başlar ve bazan aylarca kalır.
Adana'da yılın 195.6 günü yaz günüdür. Bu
günlerin 134.4'ü tropik gün olarak belirlenmiştir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Adana çevresindeki bitki örtüsü, Akdeniz iklim özelliklerini taşır.
700-800 m'ye kadar bodur ağaçlardan oluşan makiler görülür. Ancak, özellikle
yerleşim ve tarım alanlarının yer aldığı alçak düzlüklerde, doğal bitki örtüsü
insan eliyle büyük tahribe uğramış, çoğu yerde bütünüyle ortadan kaldırılmıştır.
Daha önceleri bu yerlerin doğal bitki örtüsünü, dayanıklı kızılçam ve bazı meşe
ormanları oluştururken, bütün Akdeniz bölgesinde geniş yayılma gösteren maki
topluluğu, ormanların yok edilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Ormanların ortadan
kaldırılmadıkları yerlerde, hemen kıyı gerisinde başlayan ve 800 m'ye çıkan
maki toplulukları içinde rastlanan küçük kızılçam orman kalıntıları, bu durumun
kanıtıdır.
800 m'den başlayan ormanlar, daha alçak düzeylerde yayvan yapraklı
ağaçlardan (çoğunlukla meşe), daha yükseklerde ise iğne yapraklı ağaçlardan
(sedir) oluşur. Yaz mevsiminin kuraklığı ve uzunluğu bitki örtüsündeki
çeşitliliği azaltır. 2800 m'den sonra yavaş yavaş seyrelen sedir toplulukları,
yerlerini Alp, alp altı ve Alp tipi çayırlara bırakır. Alp tipi çayırlar
sayısız çiçekleriyle bir halı görünümündedir.
JEOLOJİ
Adana ilinin genel jeolojik
yapısı iki kesimde incelenir. Doğu Taridler kuşağı (Dağlık kesim), (Ovalık kesim)
Doğu Taridler Kuşağı
Alp dağlarının bir devamı olan Toros Dağları genç dağlar
olup, III. Jeolojik dönemin ikinci yarısında meydana gelmiştir. Ancak ilk jeolojik
dönem olarak kabul edilen Alt Kambriyene ait yüksek derecede metamorfizmaya
uğramış sedimenter kayaçlarla başlamaktadır. Aladağlar genellikle, Karbonifer
sonu ile Permiyen başı (yaklaşık 280 milyon yıl önce) ve Tebeşir Dönemi
(yaklaşık 136-65 milyon yıl önce) kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kalker kütleler
arasında yer yer ultrabazik nitelikli efit kayaçlar bulunur.
Tahtalı Dağları'nın yapısına I. Zaman kıvrımlı şist ve kireç taşlarıyla yeşil kayalar hakimdir.
Bolkar Dağları'nın temelini
de Aladağlar gibi kar bonifer sonu ile Permiyen başına ait kireç taşları
oluşturur.
Pekçok kez deprem ve yanardağ etkinliklerine uğrayan Bolkar Dağları, III. Zamandaki Alp Dağı
oluşumuyla bugünkü biçimini almıştır. Yerkabuğundaki büyük yüzey şekillerinin oluşumuna
yol açan eguojenik hareketlerin
Sonuncusu ise, dağların günümüzdeki yüksekliğine ulaşmasını sağlamıştır. Bolkar Dağları'nın yüksek
kesimlerinde IV. Zaman (Kuvaterner) a ait buzlaşmanın izleri görülür.
Adana Havzası III. zamanın sonlarına doğru
deniz ve kara kökenli sedimentlerin çökelmesi ile oluşmuştur. Karışık yapılı
bir delta olan Çukurova'nın güneyindeki bölüm, Halosende (y.10 bin yıl öncesinden bu güne)
alüvyon yığılmasıyla yeni eklenmiştir. Bunun gerisinde Pleishosen'e (y. 2,5
milyon yıl 10 bin yıl önce) ait daha eski bir delta vardır. Bu eski deltanın
yüzeyleri bugün üç ayrı taraça halinde yüksekte kalmıştır.